YASAL UYARI



*5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU
UYARINCA BU BLOG DAKİ YAZILARDAN TAMAMEN YA DA KISMEN KAYNAK GÖSTERİLMEDEN ALINTI YAPILAMAZ VE YAYINLANAMAZ. AKSİ ŞEKİLDE DAVRANANLAR İÇİN YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.



31 Ağustos 2012 Cuma

Kenzo Amour Indian Holi






Açılış: kırmızı böğürtlengiller, pirinç buharı
Orta: kiraz çiçeği, gül, şakayuk, frangipani,
Dip: vanilya, sandal ağacı, beyaz misk, tütsü


Kenzo Amour'un 2008 yılında çıkan sınırlı sürüm flanker ı Indian Holi'nin son kalan şişelerini hala bulmak mümkün.  Eğer almayı düşünüyorsanız elinizi çabuk tutmanızda fayda var.
Kenzo Amour'u bilenler bilir. Pudralı ve tatlı bir parfümdür.  Indian Holi de ise orijinal kokuya sadık kalınarak biraz daha renk ve lezzet katılmak istenmiş. Peki başarılı olunmuş mu?

Indian Holi, büyük ablası Amour a göre kesinlikle daha az tatlı ve daha meyveli, çiçekli bir parfüm.  Tatlılığın dozu azaltılırken, pudralı yapısı da azaltılmış.  Meyveler, çiçekler ve odun kokuları bir parça daha öne çıkarılmış.  Orjinaline oldukça yakın bir parfüm çıkmış ortaya fakat  Amour'daki özgünlük ve dikkat çekicilik bir parça kaybedilmiş.  Amour un kokusunu seven fakat giymekte zorlanan, fazla tatlı ve pudralı bulanlar için belki iyi bir alternatif olabiir.  Çünkü gerçekten de pudralı yapısını ağır bulan pek çok insan biliyorum.




Hindistan daki bahar festivali Holi den esinlenilerek yaratılmış parfüm burun Daphne Bugey'e ait. Holi Hindistan'da her yıl baharın gelişini kutlamak için düzenleniyor.  Canlanmayı ve neşeyi anlatmak için insanlar birbirlerinin üzerine renkli tozlar fırlatıyorlar.




Açıkçası Hindistan gibi egzotik bir ülkenin bu renkli ve neşe dolu festivalini isim olarak taşıyan bir parfümün çok daha hareketli olmasını beklerdim.  Indain Holi'nin çiçekler ve meyveler konusunda biraz sönük kaldığını düşünüyorum.  Oysa ki baharatları ve tropik lezzetleri ile ünlü olan bir diyarın festivalinden ilham alınırken çok daha cesur olunabilirdi.  Yine de Indian Holi'nin kötü bir parfüm olduğunu düşünmüyorum sadece yetersiz kaldığını düşünüyorum.

Zaten bu flanker meselesi parfüm sanatını boğuyor.  Tamamen yeni bir parfüm ve şişe tasarımının maliyetinden kaçmak isteyen markalar nedeniyle, parfüm dünyası flanker cennetine dönüştü.  Şişesinin rengini değiştir, biraz da kokusuyla oyna, haydi hop! oldu sana yeni bir parfüm!
 Bambaşka bir ilham, yeni bir karakter yaratma heyecanı da yok oluyor tabii.  Ayrıca bu flankerların sınırlı üretim olma durumu var bir de.

Bir parfümü alıyorsunuz,  bir sezon kullanıyorsunuz ve bir daha da bulamıyorsunuz. Ne yazık ki parfüm dünyasında durum bu şekilde.  Niş parfümeriler ve bazı saygın parfüm evleri dışında bütün markalar aynı stratejiyi uyguluyor.  Bize de, eski güzel parfümleri üretimden kaldırmak  yerine flanker çıkarsınlar daha iyi demek düşüyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...