YASAL UYARI



*5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU
UYARINCA BU BLOG DAKİ YAZILARDAN TAMAMEN YA DA KISMEN KAYNAK GÖSTERİLMEDEN ALINTI YAPILAMAZ VE YAYINLANAMAZ. AKSİ ŞEKİLDE DAVRANANLAR İÇİN YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.



31 Ağustos 2010 Salı

Shiseido Feminite du Bois


Öncelikle bilmenizi isterim ki karşınızda çok özel bir parfüm var. Gizemli Feminite du Bois, 1992 yılında Christopher Sheldrake ve Pierre Bourdon tarafından yaratıldı. İçinde odunlardan reçinelere, meyvelerden baharatlara kadar çok zengin bir aroma bulunmakta.

Açılış: bal, zencefil, gül, tarçın ve karanfil
Orta: erik, balmumu, portakal çiçeği, karanfil taneleri, kakule
Dip: tarçın, aselbent, sandal ağacı, misk, vanilya ve sedir

Notaları görür görmez Feminite du Bois nın ormanın derinliklerinden gelen bir misafir olduğunu anlamışsınızdır. Zaten "le bois" fransızca ağaç, odun anlamına gelmektedir. Feminite nin açılışı baharatlarla zengin. Gülle karanfilin uyumu zencefil ve tarçınla çevrelenmiş. Parfümün açılışı bana likörü anımsatıyor. Biraz sert (kesinlikle dozunda) ama balla tatlandırılmış. Feminite nin içinde yapay bir tatlılık kesinlikle yok. Balın ve vanilyanın doğal tatlılığı, olgun eriklerin lezzetine karışmış. Fakat tüm bu aromalar odunlarla gurme etkiden kurtarılmış ve aselbentle sabitlenip derinlik kazandırılmış.

Feminite derin bir parfüm. Onu kokladıkça koyu gölgeli bir ormanda ilerlediğinizi düşleyebilir karşınıza çıkan ağaçların kokularını ayırt edebilirsiniz. "Sedirlerin arasında yürürken şimdi bir erik ağacının yanından geçtiniz, uzaktan yabani güllerin kokusu burnunuza ulaştı."

Feminite nin gizemli, karanlık ve aynı zamanda rahatlatıcı etkisi sonbaharın hüznüne çok yakışıyor. Bu sonbahar Feminite du Bois sizin olmalı :)

Parfümün Serge Lutens koleksiyonunda farklı bir versiyonu var. Ben şimdi onun peşindeyim :)
Ayrıca seneler önce üstad Luca Turin'in Feminite du Bois i çok beğendiğini okumuştum. Bilginize :)


29 Ağustos 2010 Pazar

Guerlain Champs-Elysées


Sonbahar kapımızı çalarken Lady Odeur'un da sonbahar parfümlerini tanıtma vakti geldi çattı. Champs-Elysées sonbahara çok yakıştırdığım parfümlerden biri. Benim için masterpiece sınıfında. Yıllar önce aşık olduğum o günden beri onunla ilgili düşüncelerim hiç değişmedi.

Champs-Elysées büyük usta Jacques Guerlain tarafından 1996 yılında yaratıldı. O kadar güzel, o kadar parlak ki o günden bu güne gözlerimizi kamaştırıyor. Champs-Elysées'nin notaları şöyle:

Açılış: mimoza yaprakları, gül ve badem çiçeği
Orta: mimoza, kelebek çalısı, frenk üzümü
Dip: hibiscus tohumları ve badem ağacı

Champs-Elysées baştan aşağı bir mimoza parfümü. Eğer mimozayı sevmiyorsanız onu da sevmeniz mümkün değil. Eğer seviyorsanız Champs-Elysées hayatınızın parfümü olabilir. Mimozanın parlak ve güçlü kokusu parfümün tamamına hakim. Kesinlikle insana keyif veren, yüzünüze tatlı bir tebessüm konduran bir parfüm. Mimozanın neşesi, dip notalardaki odunlar ve bir parça vanilya ile doygun ve gösterişli hale bürünüyor. Onu günümüzün çiçekli parfümlerinden ayırıp, star koltuğuna oturtan da bu muhteşem doygun aroma.

Champs-Elysées romantik bir parfüm ama saf bir romantiklik değil bu. Kendine güvenen ve güçlü bir romantizm. Parfümün ilk reklam kampanyasında, ışıklı Champs-Elysées'de yürüyen Sophie Marceau kokuyla muhteşem şekilde örtüşen bir portre çiziyor.

Champs-Elysées nin ışıltısı büyüleyici. Onu "ışıltılı" dan daha iyi betimleyen bir sıfat bulamam sanırım. Şehirli, romantik ve güçlü kadının gösterişli parfümü...
Karşınızda Champs-Elysées!






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...