YASAL UYARI



*5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU
UYARINCA BU BLOG DAKİ YAZILARDAN TAMAMEN YA DA KISMEN KAYNAK GÖSTERİLMEDEN ALINTI YAPILAMAZ VE YAYINLANAMAZ. AKSİ ŞEKİLDE DAVRANANLAR İÇİN YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.



29 Aralık 2010 Çarşamba

Pour une Femme de Caron


Strawberry nin indiriminden kaptığım son güzelim Pour une Femme de Caron, 1934 yılında yaratılmış eski bir parfüm.  Yaratıcısı burun Richard Fraysse

Açılış: Portakal çiçeği, mandalina
Orta: Tütsü, gül
Dip: Sandal, misk, amber ve vetiver.

Pour une Femme de Caron, geçmişin parfüm anlayışını gözlerimizin önüne seren bir başyapıt.  Parfümü  sıktığınızda, burnunuza gelen ilk notalar açılış notaları yerine vetiver ve tütsü oluyor.  Her ikisi de  oldukça sert olan bu notalar insanda "hacıyağı" etkisi uyandırıyor.  Fakat bu sert açılışa bakarak hayal kırıklığına uğramamak gerek,  dakikalar içinde parfüm açılıyor ve karşınızda gerçek bir hazine olduğunu anlıyorsunuz. Portakal çiçeği, mandalina ve gül kendilerini göstermeye başlıyor.  Parfüm geliştikçe, çok ama çok yavaş, derinden bir tatlılığa bürünüyor.  Bu tatlılık, yeni açmış çiçeklerin tatlılığında.  Baştaki rahatsız edici sertlik yerini inanılmaz romantik, tütsüyle gizemli ve seksi bir parfüme bırakıyor.  Parfümdeki nostaljik etki yadsınamayacak şekilde insanı sarmalıyor.  Amber ve miskin tenselliği, tütsünün dumanlı gizemi ve çiçeklerin romantizmi bu parfümde birleşmiş.  Yaratıldığı çağın ağırlığını ve kadınsılığını taşıyan parfüm bence inanılmaz derecede seksi ve etkileyici.  Diğer taraftan herkesin zevkine uymayacak bir yönü olduğunu da belirtmeliyim.  Cesur parfümseverlerin ilgisini çekeceğini düşündüğüm bu nostaljik güzel, çilek te hala indirimde ;)

9 Aralık 2010 Perşembe

Chopard Happy Spirit Magical Nights


Chopard mücevher evinin 2008 yılında çıkardığı Magical Nights isimli limited edition parfümlerin ilki olan Wish i daha önce sizlere tanıtmıştım.  Bu defa elimde bu güzel ikilinin diğer üyesi Happy Spirit var.

Açılış: Kan portakal, yuzu ve manolya
Orta: Osmantus, frambuaz, orkide
Dip: Karamel, pralin ve amber
(fragrantica.com)

Happy Spirit Magical Nights,  orjinal Magical Nights a sadık kalınarak yaratılmış bir oryantal.  Happy Sprit'in neşesine ve sevimliliğine, biraz cilve ve biraz da derinlik katılmış.  Açılıştaki turunçgiller sizi yanıltmasın, Happy Spirit Magical Nights ın tatlı mı tatlı bir açılışı var.  Özellikle yuzu, açılışın baskın notası olarak karşımıza çıkıyor.  Açılış notalarına ek olarak, frambuaz etkisini de hissedebiliyorsunuz.  Meyvelerden sonra sırada orta notaların çiçekleri var.  Orkidenin egzotik tatlılığını, osmantus un bitkiselliği biraz kırmış.  Dip notalardaki karamel ve pralinle birlikte karşımızda son derece gurme etkiler barındıran tatlı bir parfüm var.  Happy Spirit Magical Nights ın tatlılığı derinlikli ve oyuncu.  Mutlu ruhunuza bir kat daha mutluluk katacak bu güzel parfüm 30 ml lik sınırlı sürümüyle cheapsmells de satışta.  Geç kalmayın! :)

6 Kasım 2010 Cumartesi

Belle d'Opium Yves Saint Laurent



Yves Saint Laurent in yeni parfümü (2010) Belle d'Opium raflarda yerini aldı.  Parfümün yaratıcıları Honorine Blanc ve Alberto Morillas.

Açılış: şeftali ve beyaz biber
Orta: casablanca zambağı, yasemin ve tütsü
Dip: sandal, reçineler ve nargile

Belle d'Opium,  başta oldukça heyecanlanmama neden oldu.  Opium ismini de içinde bulunduran bu gece mavisi şişe son derece etkileyici görünüyordu.  Lakin kokladıktan sonra beni derin bir hayal kırıklığı aldı.  Karşımda oldukça sıradan bir parfüm buldum diyebilirim.  Bol dumanlı ve tütsülü bu parfüm ne yazık ki orjinalinin özgünlüğüne sahip değil.  Açıkçası orjinalinden bu denli uzak, tamamen farklı karakterde olacağını düşünmemiştim.  Yine de eğer kalbimi fethetmiş olsaydı, bu farklılık bu kadar gözüme batmazdı.

Belle d'Opium un açılışı bol biberli ve şeftaliden eser yok.  Parfüm teninizle birleştiği andan itibaren dumanların etkisi altına giriyor ve fazla bir değişime uğramadan ilerliyor.  Belle d'Opium tene oldukça yakın duran bir parfüm.  Sillage ı düşük olmasına rağmen  kalıcılık konusunda oldukça başarılı.  Orta notalardaki çiçekler ne yazık ki sönük kalmış. Diğer taraftan orjinal Opium gibi zor bir parfüm değil  Belle d'Opium.  Özellikle daha genç kadınlar tarafından kış aylarında rahatlıkla kullanılabilir.   


13 Ekim 2010 Çarşamba

Paco Rabanne Lady Million







One million ın başarısından sonra, Lady Million da 2010 yazı itibariyle hayatımıza girdi.   Parlak ve  etkileyici  şişe bu sefer altın külçeyi değil, bir mücevheri andırıyor.  Parfümün yaratıcıları Beatrice Piquet, Dominique Ropion ve Anne Flipo.

Açılış: neroli ve frambuaz
Orta: gardenya, yasemin ve portakal çiçeği
Dip: paçuli ve bal

Lady Million un açılışı çok keyifli ve güzel.  Parfümeride, satış görevlisi parfümü bileğime sıktığı anda oldukça etkilendim.  Bu güzelliğin sebebi tabii ki muhteşem neroli ve ona eşlik eden frambuaz.  Bu güzel açılış, parfümle ilgili beklentilerimi çok yüksek tutmama neden oldu.  Açıkçası yeni bir cevher bulduğumu sandım.  Sandım diyorum çünkü parfüm geliştikçe, başlangıçtaki güzellik yerini ortalama bir parfüme bırakıyor.  Orta notalardaki çiçeklerden özellikle gardenya tatlılığıyla öne çıkıyor.  Yine de Lady Million un fazla sayıda seveni olacağına eminim çünkü oldukça parlak, kendini gösteren bir parfüm. 





9 Ekim 2010 Cumartesi

Jacomo Art Collection # 8

Jacomo parfüm evinin, sanatçılarla parfümleri biraraya getirmesiyle ortaya çıkmış Art Collection.  Koleksiyonun içinde üç parfüm var.  Üç parfüm, üç sanatçı ve üç illüstrasyon...  Her sanatçı bir parfüm için, parfümün duygusunu vermek üzere bir eser ortaya koymuş ve bu eserler parfümlerin kutularına taşınmış.  Bugün size tanıtacağım parfüm #8, fuşya renkli şişe.  #8 in illüstrasyonunu sanatçı Daniel Egnéus yapmış.  Resimde Hint tanrısı Ganesh iki yandan bir kadını korumaktadır.  Sanatçı Daniel Egnéus 'un diğer eserlerini görmek için web sitesini ziyaret edebilirsiniz http://www.danielegneus.com/

#8 Hindistandan, Hindistan'ın Massala isimli çayından esinlenerek yaratılmış.  Gerçekten de parfümün notalarına bakınca Hint etkisini hemen hissedeceksiniz.

Açılış: zencefil, kakule ve çay
Orta: frezya, süt ve kurutulmuş meyveler
Dip: amber, tarçın ve bal

#8 in zencefilli açılışı oldukça sert ve maskülen.  Bol baharatlı erkek parfümlerini anımsatsa da benim hoşuma gitti.  Kısa bir süre sonra zencefil yerini nispeten yumuşak olan tarçına bırakıyor.  Ağzınıza tarçınlı akide şekeri atmışsınız gibi bir his...  Ağzınızın içini dolduran lezzetli aroma ve tarçının genzinizi hafifçe yakan acılığı...  Bu, parfümün en eğlenceli ve en yüksek noktası.  Daha sonra giderek sakinleşip yumuşuyor. 

Tarçının etkisini yavaşça kaybetmesiyle çay notası açığa çıkıyor.  Çaya eşlik eden süt, parfümü yumuşatıyor ve kurutulmuş meyvelerin tatlılığı da onlara ekleniyor.  Zencefilli ve tarçınlı çılgın açılıştan sonra artık sessizlik ve sakinlik hakim.  Şimdi de elinizde, annenizin kış aylarında yaptığı bol baharatlı şifa çayı var.  Çayınızı tatlandırmak için bir kaşık da bal katmış anneniz.  Bir kış günü, cam kenarında çayınızı içerken dışarıyı seyrediyorsunuz.  Çok uzaklardan, baharat ülkesi Hindistan'dan gelmiş tarçın,kakule ve zencefil şimdi sizin çayınızda! :)

#8 in bende yarattığı hisler işte böyle.  Kesinlikle bir kış parfümü.  Tende  ısınışı mükemmel.  İçinde çok fazla baharat olmasına, güçlü notalar içermesine rağmen ağır parfüm de değil.  Yalnız, alıştığımız parfüm anlayışından uzak olduğunu da belirtmeliyim.  Orta notalarında biraz Kenzo Jungle ı hatırlatıyor.  Jungle ın çok daha hafif, yumuşak hali.  Bu keyifli parfümü kullandıkça daha çok seveceğime eminim.  Siz de almak isterseniz koleksiyonun diğer parfümleriyle birlikte cheapsmells de satılıyor. :)



30 Eylül 2010 Perşembe

Jean Paul Gaultier Le Male Terrible


KÖTÜ ÇOCUKLA TANIŞMAYA HAZIR MISINIZ?

Pek yeni pek taze Le Male edisyonu Terrible raflarda yerini aldı. Parfümün yaratıcısı burun Aurelien Guichard.
Açılış: greyfurt ve pembe biber
Orta: lavanta ve vetiver
Dip: vanilya ve amber

Terrible açılışıyla son derece taze ve etkileyici. Bu açılış, genç erkeklerin yeni gözdesinin Terrible olacağı hissini verdi bana. Zira genç erkekler parfümlerinin hem traş kolonyası tazeliğinde hem de etkileyici parfüm statüsünde olmasını istiyorlar. Bu özelliğiyle Terrible mainstream in popüler çocuğu olabilir.

Terrible nin sillage nın yüksek olduğunu belirtmeliyim. Yani yanınızdan geçenleri parfümüzle tanıştırma şerefine nail olacaksınız :) aynı zamanda kalıcılığı da gayet iyi. Parfümün etkileyici açılışının orta notalarda biraz sönükleştiğini ve durgunlaştığını söylemeliyim. Bu noktada, tanıdık bildik bir parfüm hissi veriyor. İçindeki lavanta ve vetiver sportif bir etki sağlamış. Classic Le Male i fazla tatlı ve oryantalist bulanlar veya daha sportif bir zevki olanlar için Terrible biçilmiş kaftan.

Orta notalardaki düşüş, dip notalarda yerini yeniden yükselişe bırakıyor ve Terrible nin seksi yüzü açığa çıkıyor. Amber ve vanilyayla sıcaklaşıp, tenselleşen parfüm oldukça akılda kalıcı bir drydown a sahip. Bu kötü çocuk, kızların kalbini çalmak için yeni silahınız olabilir :)

Benim fikrime gelince, ben classic Le Male ciyim ama Terrible yi de başarılı bulduğumu belirtmeliyim, özellikle de genç erkekler için.



27 Eylül 2010 Pazartesi

Boucheron Trouble

İşte usta burun Jacques Cavallier tarafından yaratılmış bir başka şaheser.  Lüks mücevher evi Boucheron markası altında, 2004 yılında parfüm dünyasına katılan Trouble, bir çiçekli oryantal.

Açılış: boyacı katır tırnağı ve limon
Orta: yasemin
Dip: sedir, amber ve vanilya

 Parfüm dünyasının ağırbaşlı,  karanlık güzellerinden Trouble ile geçen sene şubat ayında tanıştım.  Üretimden kalkacağı rivayetleri sebebiyle aceleyle sipariş vermemin  sonucunda,  bu güzeller güzeli parfüm avuçlarımın arasındaydı.  Neyse ki bu rivayetler boş çıktı da Trouble hala üretimde :)

Trouble ilk olarak şişesiyle göz zevkinize hitap eden parfümlerden.  Bordo renkli şişesi, minik ayakları ve bir yılan figürünün sarmaladığı kapağıyla, bir ortaçağ prensesinin tuvalet masasından günümüze ışınlanmış gibi.


  Şişesiyle son derece uyumlu karanlık bir parfüm Trouble.  Açılışı bol limonlu.  Limonlu açılışları çok sevdiğimi bilenler bilir.  Boyacı katır tırnağı, kokusunu bildiğim bir bitki değil ama Trouble dan yola çıkarak güzel olduğunu söyleyebilirim.  Trouble yoğun, heady bir oryantal kesinlikle değil.  Açılıştan sonra devreye giren yasemin ve kendini yoğun şekilde hissettiren sedir ortaya son derece modern bir parfüm çıkarmış.  Geçmişten gelen ama günümüze de uyumlu.  Dip notalarda amber ve bir tutam vanilya var.  Amberin çok daha göz önünde olduğunu, vanilyanın ise tatlılık değil sadece kremsilik verdiğini belirtmeliyim.

Trouble  içe dönük bir parfüm.  Sakin, sessiz ve gizlice kalbimizi çalanlardan o.  Dior Addict ile oldukça benzer noktaları var.  Bu sebeple Addict severlerin dikkatini ayrıca çekecek bir parfüm olduğunu da belirtmeliyim.
Trouble benim imgelem dünyamda, doğu Avrupa'da.. örneğin Transilvanya'daki şatosunda yaşayan bir kontesin parfümü.. Baştan çıkarıcılığı gizeminde saklı. 

  Bu ortaçağ prensesini Türkiye deki parfümerilerde ne yazık ki bulma şansınız yok.  Sadece internetten alabileceğinizi üzülerek bildiriyorum.


12 Eylül 2010 Pazar

L'instant de Guerlain


Burun Maurice Roucel 2003 yılında yarattı L'instant de Guerlain i. Parfümün notaları...

Açılı: turunçgiller ve bal
Orta: çin manolyası, yasemin ve ylang ylang
Dip: amber kristalleri

L'instant büyülü bir anı simgeliyor. Parfümün tenimizle birleştiği anda büyülenişimizi ve o ana hapsoluşumuzu... Aynı şekilde parfümün kokusunu üzerimizden alan herkes, aynı büyülü ana hapsoluyor. Gerçekten çok güzel bir parfüm L'instant. Bence Guerlain evinin son yıllarda çıkardığı en başarılı parfüm. (niche parfümleri ayrı tutuyorum)

L'instant Magic masum bir kız kardeşse, L'instant onun cazibeli ablası. Turunçgillerin balla yumuşatılmasıyla karşımıza çıkan bir açılış... Daha sonra çiçeklerin gövde gösterisi... afrodizyak ylang ylang, egzotik manolya ve narin yasemin... Bu güzel üçlü son derece ustaca harmanlanmış. Parfüm kesinlikle çiçek çiçek kokmuyor. Kristalize amber sımsıcak ve derin. L'instant'ı çok beğeniyorum. Çok bağırmayan, göze batmayan, klas bir oryantal. Addict ile bir takım ortak noktaları var. Aynı şekilde turunçgilli taze açılış, çiçeklerin vanilya ve amberle sıcak buluşması... Addict i beğenen ama fazla cüretkar bulan herkes L'instant ı mutlaka denemeli.

7 Eylül 2010 Salı

Lolita Lempicka



Lolita Lempicka yı bilmeyen yoktur sanırım. Neredeyse her türk genç kızının bir dönem almak istediği veya üzerine konuştuğu bir parfüm. Lolita 1997 yılında burun Annick Menardo tarafından yaratıldı. On seneyi aşkın süredir hayatımızda ve artık klasikleşmiş durumda.

Notalar:
Açılış: anason çiçeği, sarmaşık, menekşe ve tonka fasülyesi
Orta: amarena kirazı, pralin, vanilya ve anason
Dip: iris ve misk

Lolita tenden tene çok değişen parfümlerden. Birinin üzerinde çok beğenip, adını alıp, sonra kendinizde denediğinizde "ay bu nee?!!" diye çığlık atmanıza neden olabilecek bir parfüm. Tabii çok yakışıp hayatınızın parfümü olma ihtimali de var. Ben maalesef "ay bu nee?!!" grubundanım. Parfümün hem açılış hem de orta notalarında bulunan anason, parfümün kalbi olan nota, benim tenimde aşırı derecede yoğun bir hal alıyor. Bu sebeple parfüm açılıp: kirazı, pralinin ve vanilyanın tatlılığını gösteremiyor. Yoğun anason kokusuyla birlikte sarmaşığın bitkiselliği, bir de iris ve menekşeyle birlikte pudralı bir parfüme dönüşüyor. Lolita benim için pudralı anason kokusu demek. Onu çok güzel, çok çekici bulan insanları anlayamayacağım maalesef.

Diğer taraftan, eğer tarafsız bir gözle incelersem, Lolita serin bahar günleri ve tabii ki genç kızlar için uygun bir parfüm. Eğer teninize yakışıyorsa bu ayrıcalığın keyfini sürün derim. Fakat yirmibir yaşın üzerindeyseniz Lolitayı raflarda es geçip, onu genç kızlara bırakmalısınız.

6 Eylül 2010 Pazartesi

Bvlgari Jasmine Noir




Formspring den hakkında soru gelince, ben de Jasmine Noir postu hazırlamak iyi olur diye düşündüm.
Parfüm 2008 yılında Carlos Benaim ve Sophie Labbe tarafından yaratıldı. (fragrantica.com)
Siyah ve altın rengi şişesiyle insanda karanlık, etkileyici ve classy bir parfüm imajı yaratan Jasmine Noir'ın notaları şöyle:

Açılış: gardenya
Orta: yasemin ve badem
Dip: tonka fasülyesi, anason

Jasmine Noir çok güçlü bir gardenya notasıyla açılıyor. Açıkça söylemek gerekirse ben bu açılışı beğenmedim. Sert açılışları seven biri olmama rağmen bu kadar yoğun gardenya kokusu, doğallıktan uzak, burun tırmalayan bir hal almış. Gardenya notasını yumuşatacak herhangi başka bir nota olmadığı için de, dümdüz yüzüne çarpıyor insanın. Neyseki parfüm kısa sürede yumuşuyor ve nihayet orta notalardaki badem ve yasemin yüzünü gösteriyor.

Bu orta notalar parfümün güzelliğini gözler önüne serdiği nokta diyebilirim. Yasemin, bademle kremsi bir hal almış. Yani ben burdayım diye bağıran bir yasemin notası yok. Gelelim dip notalara! benim en sevdiğim notalardan biri olan tonka fasülyesi, parfümün hafif tatlı oryantalist yüzü. Lakin kendini çok gösterip parfümü ele geçirmemiş. Diğer bir nota da anason. Anason bir köşede sessiz sessiz bekliyor. Böyle olması da iyi olmuş çünkü anason gibi güçlü aromalar parfümü tamamen değiştirebilir. Parfüm teninizden yavaş yavaş çekilmeye başladığında, sessizce beklemekte olan anason notası da daha çok ortaya çıkıyor. Jasmin Noir ılık sonbahar günleri için ideal bir seçim olabilir.

4 Eylül 2010 Cumartesi

Gucci Guilty


Gucci'nin yeni parfümü Guilty çıkar çıkmaz, ben de soluğu parfümeride aldım. Yeni çıkan parfümler Türkiye piyasasına geç girer ama yine de bir şansımı deneyeyim dedim. Tekin Acar'da buldum Guilty i!
Parfümün yaratıcısı burun hakkında bir bilgi bulamadım maalesef. Bu konuda bilgisi olan lütfen beni aydınlatsın.
Notalar:
Açılış:mandalina, pembe biber.
Orta: leylak, sardunya, şeftali
Dip: paçuli ve amber

Guilty şişesi ve adı itibariyle etkileyici, gösterişli ve ayartıcı bir parfüm beklentisi yaratıyor insanda. Cesur parfüm beklentim onu koklamamla birlikte yıkıldı. Guilty, hafif ve sıcak yapılı bir oryantal. Kötü diyemem ama sıradan, sıradan ve sıradan! Kalıcılık konusunda da sınıfta kaldı. Yine de siz benim dediklerime bakmayın ve Guilty i deneyin. Belli olmaz, sizin teninizle uyumu yakalayıp bir çiçek gibi açabilir.


2 Eylül 2010 Perşembe

Dior Addict


Addict in ilk çıktığı zamanı dün gibi hatırlarım.  Televizyonda son derece kışkırtıcı olan reklamını izleyebilmek için kanal kanal gezerdim.  Reklamda; yağmurlu bir gecede polis sirenlerinin arasından kaçıp saklanan bir kız, addict i çıkartır, boynuna bir fıss sıkar ve mutluluğa ulaşırdı.  Reklamda, uyuşturucuya  gönderme yapılarak  Addict in tehlikeli ve arzu uyandıran tarafı gözler önüne serilirdi.

Addict, çıkışıyla çok ses getirdi ve en çok satanlar listesine girmeyi de başardı.  Koklayan herkes, onu ya çok sevdi ya da nefret etti çünkü gerçekten cesur ve dışadönük bir parfüm.

Addict 2002 yılında burun Thierry Wasser tarafından yaratıldı. Notaları:

Açılış: Mandalina, böğürtlen
Orta: gül, yasemin, portakal çiçeği, reine de la nuit
Dip: Vanilya, tonka fasülyesi, sandal

Addict son derece güçlü bir açılışla başlıyor.  Bu güçlü açılışın dingileşmesi için ona biraz zaman verin.  Mandalina yapraklarının hafif ekşimsi kokusunun sakinleşmesiyle Addict in karanlık ve derin güzelliği ortaya çıkacak.  Lacivert şişesinin içinde rengini kestiremediğimiz, açıkça göremediğimiz bir iksir o.  Fransız bourbon vanilyanın  yoğun kokusuna karışmış çiçekler: gül, yasemin ve hepsinden daha baskın olan Addict in gizli silahı.. reine de la nuit (selenicereus grandiflorus) yani gece açan  kaktüs çiçeği.

Addict gece gibi bir parfüm.  Tensel, duyulara hitap eden ve korkusuz.  İnsanın hem karşı koyamadığı hem de çekindiği garip bir büyüleyiciliği var.  Zaten ismi de bu tehlikeli sıvıya olan bağımlılığımızdan geliyor. 

Addict in teninizle bütünleştiğinde gizli bir silaha dönüşmesi ve çevrenizdeki herkesi etkisi altına alması işten bile değil. Zira o arkanızdan bir koku  bulutu olarak sizi takip edecek ve geçtiğiniz her yere imzasını bırakacaktır.

Saf, masum, romantik, narin... bu sıfatları Addict ile karşılaştığınızda unutun çünkü karşınızda bir femme fatale var!



1 Eylül 2010 Çarşamba

Guerlain L'Instant Magic


Bazı parfümleri ilk kokladığınızda sevemezsiniz. Bu durum bazen onları anlayamamanızdan kaynaklanır. Bu nedenle, ben ilk tanışmamızda sevmediğim parfümlere ikinci hatta üçüncü bir şans veririm. L'instant Magic de ikinci şansı verdiğim parfümlerden biri. Bu sefer onu anlamaya çalıştım ve ilk seferde görmediğim çok güzel yanlarını gördüm.

L'instant Magic burunlar Randa Hammami ve Slyvie Delacourte tarafından 2007 yılında yaratıldı.(fragrantica.com) Parfüm woody-floral (odunsu-çiçekli) aileden.

Notalar:
Açılış:bergamot, limon ve anason
Orta: frezya, gül
Dip: beyaz misk, odunlar ve badem

L'instant Magic açılışta bergamot ve limonla karşılıyor bizi. Yoğun turunçgilli bir açılış yerine limonsu bir açılış düşleyin. Annenizin yaptığı limonataya benzeyen ama daha az tatlı bir açılış. Anason onlara eşlik etmekle birlikte asla baskın değil. Orta notalardaki frezya parfümün kalbini ve kişiliğini belirleyen unsur olmuş. Frezya çok kırılgan bir notadır ve içinde bulunduğu parfümlere kırılgan bir hava verir. Saydam, cam gibi bir his. Frezyanın kırılganlığı odunsu notaların üzerine oturtulmuş ve miskle pudralı hale gelmiş. Badem notası ise parfümün teninizle bütünleşmesini sağlıyor.

L'instant Magic, uzaktan insanların burnuna buram buram gelen değil de, size sarıldıkları zaman "ne kadar güzel kokuyorsun" demelerine neden olacak türden bir parfüm. Ağır parfümlerden hoşlanmıyor ama bu sonbaharda daha elegan bir seçim yapmak istiyorsanız L'instant Magic i denemelisiniz.



31 Ağustos 2010 Salı

Shiseido Feminite du Bois


Öncelikle bilmenizi isterim ki karşınızda çok özel bir parfüm var. Gizemli Feminite du Bois, 1992 yılında Christopher Sheldrake ve Pierre Bourdon tarafından yaratıldı. İçinde odunlardan reçinelere, meyvelerden baharatlara kadar çok zengin bir aroma bulunmakta.

Açılış: bal, zencefil, gül, tarçın ve karanfil
Orta: erik, balmumu, portakal çiçeği, karanfil taneleri, kakule
Dip: tarçın, aselbent, sandal ağacı, misk, vanilya ve sedir

Notaları görür görmez Feminite du Bois nın ormanın derinliklerinden gelen bir misafir olduğunu anlamışsınızdır. Zaten "le bois" fransızca ağaç, odun anlamına gelmektedir. Feminite nin açılışı baharatlarla zengin. Gülle karanfilin uyumu zencefil ve tarçınla çevrelenmiş. Parfümün açılışı bana likörü anımsatıyor. Biraz sert (kesinlikle dozunda) ama balla tatlandırılmış. Feminite nin içinde yapay bir tatlılık kesinlikle yok. Balın ve vanilyanın doğal tatlılığı, olgun eriklerin lezzetine karışmış. Fakat tüm bu aromalar odunlarla gurme etkiden kurtarılmış ve aselbentle sabitlenip derinlik kazandırılmış.

Feminite derin bir parfüm. Onu kokladıkça koyu gölgeli bir ormanda ilerlediğinizi düşleyebilir karşınıza çıkan ağaçların kokularını ayırt edebilirsiniz. "Sedirlerin arasında yürürken şimdi bir erik ağacının yanından geçtiniz, uzaktan yabani güllerin kokusu burnunuza ulaştı."

Feminite nin gizemli, karanlık ve aynı zamanda rahatlatıcı etkisi sonbaharın hüznüne çok yakışıyor. Bu sonbahar Feminite du Bois sizin olmalı :)

Parfümün Serge Lutens koleksiyonunda farklı bir versiyonu var. Ben şimdi onun peşindeyim :)
Ayrıca seneler önce üstad Luca Turin'in Feminite du Bois i çok beğendiğini okumuştum. Bilginize :)


29 Ağustos 2010 Pazar

Guerlain Champs-Elysées


Sonbahar kapımızı çalarken Lady Odeur'un da sonbahar parfümlerini tanıtma vakti geldi çattı. Champs-Elysées sonbahara çok yakıştırdığım parfümlerden biri. Benim için masterpiece sınıfında. Yıllar önce aşık olduğum o günden beri onunla ilgili düşüncelerim hiç değişmedi.

Champs-Elysées büyük usta Jacques Guerlain tarafından 1996 yılında yaratıldı. O kadar güzel, o kadar parlak ki o günden bu güne gözlerimizi kamaştırıyor. Champs-Elysées'nin notaları şöyle:

Açılış: mimoza yaprakları, gül ve badem çiçeği
Orta: mimoza, kelebek çalısı, frenk üzümü
Dip: hibiscus tohumları ve badem ağacı

Champs-Elysées baştan aşağı bir mimoza parfümü. Eğer mimozayı sevmiyorsanız onu da sevmeniz mümkün değil. Eğer seviyorsanız Champs-Elysées hayatınızın parfümü olabilir. Mimozanın parlak ve güçlü kokusu parfümün tamamına hakim. Kesinlikle insana keyif veren, yüzünüze tatlı bir tebessüm konduran bir parfüm. Mimozanın neşesi, dip notalardaki odunlar ve bir parça vanilya ile doygun ve gösterişli hale bürünüyor. Onu günümüzün çiçekli parfümlerinden ayırıp, star koltuğuna oturtan da bu muhteşem doygun aroma.

Champs-Elysées romantik bir parfüm ama saf bir romantiklik değil bu. Kendine güvenen ve güçlü bir romantizm. Parfümün ilk reklam kampanyasında, ışıklı Champs-Elysées'de yürüyen Sophie Marceau kokuyla muhteşem şekilde örtüşen bir portre çiziyor.

Champs-Elysées nin ışıltısı büyüleyici. Onu "ışıltılı" dan daha iyi betimleyen bir sıfat bulamam sanırım. Şehirli, romantik ve güçlü kadının gösterişli parfümü...
Karşınızda Champs-Elysées!






20 Temmuz 2010 Salı

Salvador Dali Dalissime

Markafoni de Salvador Dali parfümlerinin indirimde olduğunu görünce acil olarak Dalissime yorumu yapmak istedim.  Bu güzel parfümü uygun fiyatla almak için güzel bir fırsat olabilir.

Dalissime 1994 yılında burun Marc Buxton tarafından yaratılan bir çiçekli- meyveli
Notalar:

Açılış: şeftali, kayısı ve ahududu
Orta: yasemin, gül
Dip: vaniya, misk ve sandal

Dalissime çok güzel meyveli bir açılış sunuyor bize.  Bahar aylarının ılık rüzgarlarına karışan şeftali ve ahududu kokusu.  Son derece yumuşak ve masum bir şekilde sarmalıyor.  Bu lezzetli meyvelere derinlik katmak için bir tutam çiçek var sırada.  Gülün narin kokusu meyvelerle birleşerek baharın enerjisini getiriyor adeta.  Yasemin kokusu kendini pek hissettirmiyor.  Daha çok meyve sularının kokusunun yeni açmış güllerin kokusuna karışmış hali.  Son derece soft bir parfüm Dalissime, fakat günümüz parfümlerinden ayırt edilen bir tarafı var.  Bahar ve yaz ayları için Dalissime den daha güzel bir tercih düşünemiyorum! :)

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Tommy Hilfiger Tommy Girl

Lise yıllarımın vazgeçilmez kokularından biri...
Bana bahar aylarının neşesini, okul bahçesinde atılan turları, bahar rehavetiyle derslere konsantre olamayışımızı.. aslında gençliği, mutluluğu,kahkahaları hatırlatan bir parfüm.

Tommy Girl 1996 yılında burun Calice Becker tarafından yaratıldı. Bol çiçekli parfümün notaları:

Açılış: elma çiçeği, kamelya, mandalina
Orta: turunçgiller, hanımeli, zambak, menekşe, greyfurt, gül ve nane
Dip: sedir, sandal, manolya ve jasemin

Tommy Girl son derece pozitif ve neşeli bir parfüm. Çiçeklerle dolu bir sepet gibi! :) bu kadar çok çiçek olmasına rağmen turunçgiller ve nane sayesinde aynı zamanda fresh bir denge sağlanmış. Genç kızlar için çok uygun olmakla birlikte bence her yaşta kullanılabilecek bir parfüm. Casual giysilerle ve bahar/yaz aylarıyla son derece uyumlu.

Kullandığım yıllarda çok iltifat aldığımı da belirtmeliyim. Benim tenimde öne çıkan notaları turunçgiller, kamelya ve hanımeli oldu tabi bir parça da nane ferahlığı :) notaların tek tek sahne almasında ziyade hep birlikte show yaptıkları bir parfüm Tommy Girl. Bu anlamda çok başarılı bir harmony sunduğu kesin :) Güneşli günlerin bu güzel kızını denemelisiniz :)

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Dior Miss Dior Cherie ( eau de toilette)

Dior modaevi tarafından 2005 yılında parfüm dünyasına hediye edilen Miss Dior Cherie nin arkasında ünlü burun Chiristine Nagel var.
Parfümün notaları:

Açılış: kiraz, ananas, mandalina ve çilek
Orta: menekşe, gül, karamel, yasemin
Dip: paçuli, amber ve misk

Meyvelerle tropik ve eğlenceli bir açılış yapan parfüm oldukça tatlı.  Açılış notalarının şekerleşmiş meyvelerinin ardından karamel kendini daha yoğun bir şekilde hissettiriyor.  Bu nokta parfümün gelişme noktası çünkü saniyeler içinde meyvelerin yerlerini çiçeklere bıraktığını hissediyorsunuz.  Benim tenimde açılışta baskın olan kirazı, orta notalarda menekşe izliyor.  Bu iki baskın notanın birlikte bir noktada boğucu bir hal aldığını itiraf etmem gerek.  Başkalarında kokladığımda çok sevdiğim Miss Dior Cherie malesef benim tenimle bir türlü barışmadı.  Her defasında hem kendime hem de ona bir şans daha versem de, yok.. olacak gibi değil. 

 Karamel ve kiraz iştah açıcı bir imgelem yaratsa da bende dümdüz tatlı bir kokudan ileriye gidemiyor.  Yakışan tenlerde ne kadar güzel koktuğunu bildiğimden, bu aynı parfüm olamaz diye içimden geçiriyorum ama nafile.  Ten ve parfüm uyumunun önemi bir kez daha aşılmaz bir duvar olarak karşımda :)

Miss Dior Cherie tene göre fazla değişen parfümlerden.  Kiminde felaket kiminde şaheser gibi.  Sizin teninizde nasıl duracak denemelisiniz :)))

7 Haziran 2010 Pazartesi

Hugo Boss Orange

2009 yılında hayatımıza giren parfümlerden biri de Orange. Hugo Boss'un reklam kampanyalarında Sienna Miller'ı kullandığı parfüm, Sienna gibi genç, casual ve kendine güvenen genç kadınları hedefliyor. Öncelikle şişeyi sevdiğimi belirtmeliyim. İnsana pozitif bir enerji veriyor. Kokumuza gelirsek, notaları şöyle:

Açılış: tatlı elma

Orta: beyaz çiçekler

Dip: sandal ve vanilya

Orange ismi nedeniyle parfümün turunçgil ve portakal kokularıyla dolu olduğunu sakın düşünmeyin zira Orange'nin içinde bir damla bile turunçgil yok! Parfümün açılış notası tatlı elma. Bu noktada parfümü hayalinizde canlandırmanız açısından Be Delicious'ın elma notasını hatırlattığını söyleyebilirim. Bu açılışı fazla sıradan ve tanıdık buldum. Neyse ki bir süre sonra orta notalardaki beyaz çiçekler ve dip notalardaki vanilya varlığını göstererek parfümü yumuşatıyor. Parfüm genel olarak bu tonda ilerliyor ve herhangi bir değişime uğramıyor. Orange son derece yumuşak ve hafif vanilya tatlılığında bir parfüm. İşe veya okula giderken abartılı olmayan hafif tatlı bir parfüm arıyorsanız Orange'ı denemenizde fayda var. Öyle etkileyici ve akılda kalıcı olmamasına rağmen Orange sevimli sınıfına koyabileceğimiz bir parfüm :)

2 Mayıs 2010 Pazar

veee Kazanan!!


Çekilişimiz bitti ve kazanan belli oldu!!!
Thales SJP Covet in sahibi oldun! :)

Sevgili Thales bana ulaş ve adres bilgilerini ver lütfen :)
Güzel günlerde kullan umarım hediyeni seversin :)))

15 Nisan 2010 Perşembe

Desire Me Escada


Escada Modaevi'nin 2009 yılının sonunda piyasaya çıkan parfümü Desire Me, daha önce tanıştığımız Incredible Me nin hem devamı hem de kardeşi niteliğinde. Desire Me nin notaları şöyle:

Açılış: turunçgiller
Orta: şakayık ve yeşil notalar
Dip: çikolata ve kahve

Notalarından da anlayacağınız gibi Desire Me gurme bir parfüm. Çikolata severler için son derece uygun olduğunu düşünüyorum çünkü iştah açıcı çikolata kokusu şakayıkla dengelemiş ve ortaya son derece soft floral tatlı bir koku çıkmış. Dip Notalardaki kahvenin baskın bir yapısı yok fakat çikolatanın tatlılığını ustaca yumuşatmış.
Desire Me de şakayıkla çikolatanın muhteşem uyumuna şahit olacaksınız. Eğer tatlı ve soft-floral parfümlerden hoşlanıyorsanız Desire Me yi mutlaka deneyin. Günlük kullanım için son derece uygun başarılı bir parfüm :)

5 Nisan 2010 Pazartesi

Hugo Boss Hugo


Erkek parfümlerini yorumlamayı uzun zamandır istiyordum. Kadın teninde erkek parfümü denemek ve buna göre yorum yazmak belki biraz yanıltıcı olabilir ama temelde fikir vereceğini düşünüyorum. Bugün elime ulaşan bir kaç sample neticesinde ben de ilk yorumumu aslında çoğumuzun bildiği bir parfüm için yapmak istedim. Hugo Boss markasının parfümleri erkekler arasında oldukça popüler. Parfüm konusunda pek bilinçli bir toplum olmayışımız sebebiyle popülerlik parfüm seçimimizi etkileyen en büyük sebep oluyor. Kadınların bile çoğu böyleyken, kişisel bakım konusunda hala emeklemekte olan erkeklerimiz için parfümler çogunlukla popülerliği sebebiyle kullanılıyor. Hugo da çok fazla erkeğin tercih ettiği bir parfüm. Hugo, 1995 yılında Hugo Boss modaevi için burun Bob Aliano tarafından yaratıldı. Parfümün notaları şu şekilde
Açılış: lavanta, nane, greyfurt, elma
Orta: adaçayı, karanfil, sardunya
Dip: vetiver, çam, oakmoss (meşe yosunu), paçuli
Hugo'nun oldukça yumuşak ama nane ile ferah bir açılışı var. Açılıştaki naneyi çok sevdim, parfüme canlı bir başlangıç vermiş aynı zamanda da temiz bir his. Temizlik hissi parfümün geneline hakim. Yeni traş olmuş bir erkekten aldığınız kokuya çok benzeyen bu parfüm aynı zamanda serin mi serin. Genç erkekler için ve günlük ve sportif kullanım için uygun olduğunu düşünüyorum. Traş köpüklerinin kokusunu, temizlik kokusunu seven erkeklere göre.

Lady Odeur Mimlendi! :)

Sevgili Dramaqueen beni mimlemiş :) ben de sorulara keyifle cevap verdim.

1. İsminiz?
Pınar

2. Yaşınız?
26

3. Mesleğiniz?
şu ara işsizim

4. Boyunuz?
1.56

5. Kilonuz?
49

6. Ayak numaranız?
36

7. Saç renginiz?
Saçlarımın orjinal rengi küllü kestane. Şimdiki rengi ise turuncu kızıl :)

8. Göz renginiz?
Yeşil

9. En beğendiğiniz huyunuz?
Zor bir soru bu aslında. Hayalperest oluşumu seviyorum.

10. Hiç sevmediğiniz huyunuz?
Aşırı derecede tembelim ve bu huyumu sevmiyorum.

11. En beğendiğiniz yeriniz?
Gözlerim

12. Hiç beğenmediğiniz yeriniz?
Tırnaklarım. Çok zayıf ve güçsüzler.

13. Çantanızda mutlaka ne bulunmalı?
Para, anahtar, parfüm, touche eclat, gözlük, su ve mendil

14. Çantanızda asla bulunmaz?
Tarak.. asla değil ama genelde bulunmaz.

15. Arabanızın markası?
Ford fiesta

16. Hayalinizdeki araba?
Arabalardan pek anlamam ama eski amerikan arabalarını çok severim :)

17. En sevdiğiniz yemek?
Makarna

18. Hiç sevmediğiniz yemek?
Karnıbahar

19. En sevdiğiniz hayvan?
Kedi

20.En korktuğunuz hayvan?
Hayvanlardan korkmam


21. Kullandığınız parfümler?
dior addict, sjp lovely, joop le bain, joop all about eve, chopard wish magical nights, guerlain vol de nuit, boucheron trouble, ysl nu, kenzo bali, stella sheer, jil sander soft yellow

22. Kullandığınız cilt bakım ürünleri?
Çoğu ürünüm clarins olmakla birlikte l'occitane, fresh line, dermologica ürünlerimde var.

23. Her gün mutlaka yaparsınız?
Şapka yaparım, kitap okurum, bigisayarın başında vakit geçiririm, uyurum, hayal kurarım :)

24. Her gün yapmayı ihmal edersiniz?
Sanırım her gün ihmal ettiğim tek bir şey yok. farklı günlerde farklı şeyleri ihmal ediyorum.

25. Karanlıktan korkar mısınız?
Korkmam

26. Korkutmayı sever misiniz?
Sevmem

27. Giyim tarzınız?
İlginç ve cesaret isteyen şeyler giymeyi severim ama tarzım şudur diye kesin bir şey söyleyemem heralde.

28. Asla giymeyeceğiniz?
Asla gerçek kürk ve timsah, yılan vs. derisi kullanmam, bunun dışında her şeyin giyilebilitesi var benim için.

29. Cep telefonunuzun markası?
Sony ericsson

30. Bilgisayarınızın markası?
Hp

31. en sevdiğiniz oyuncu?
Johnny Depp, Helena Bonhem Carter, Edward Norton.

32. Benzetildiğiniz oyuncu?
Beren Saat

33. Film çekmek istediğiniz ünlü?
Johnny Depp

34. Tuttuğunuz takım?
Galatasaray

35. Hangi dalda sporcu olmak isterdiniz?
Tenis olabilir

36. En büyük hayaliniz?
Ünlü bir burun olmak :)

37. Gerçekleştirdiğiniz hayaliniz?
Şapka yapmak

38. Asla yapmam dediğiniz çılgınlık?
Çok çılgın olabilirim :)

1 Nisan 2010 Perşembe

Hediyem vaaar!! :)


Zaman hızla geçti ve bir de baktım ben 100. izleyicime hatta 110. izleyicime ulaşmışım!! Açıkçası izleyicilerimin bu kadar hızlı artmasını tahmin etmiyodum ve bu nedenle de hediye konusunda hazırlıksızdım. Yani benimki 100. izleyiciyi geçme hediyesi olacak :)


Hediyem: SARAH JESSICA PARKER COVET 50ml
Bu hediyeyi kazanmak için yapmanız gerekenler:


1. Tabiki blogumun izleyicisi olmanız ( gizli kullanıcılar için bir şey yapamıyorum malesef!)
2. Varsa kendi blogunuzda benim blogumla ve bu hediye kampanyası ile ilgili bir post yayınlamanız.
3. Yayınladığınız postun linkini ve kullandığınız parfümün/parfümlerin ismini içeren bir mesajı bu postun altına yorum olarak iliştirmeniz ( blogunuz yoksa sadece kullandığınız parfümler ve söylemek istediğiniz diğer her şey)
Yapacağım çekiliş sonucunda 50ml Sarah Jessica Parker Covet sizin olacak!! :)
Çekilişe katılım 1 Mayıs 2010 gecesi saat 24.00 a kadar devam edecek!
Şimdiden hepinize bol şans dilerim :)

30 Mart 2010 Salı

Jean Paul Gaultier Classique X



Yazlık baharlık parfümlerimize yepyeni fırından yeni çıkmış bir parfümle devam ediyoruz :D

Jean Paul Gaultier Classique X 2010'un ilk aylarında bize merhaba dedi :) tabi ben büyük bir merakla Türkiye'ye gelmesini bekledim ve gelir gelmez de vakit kaybetmeden denedim. Karşıma süper, çok etkileyici bir parfüm mü çıktı? Hayır, beklediğimi bulamadım ama yine denemeye değer ve bu yaz için iyi bir alternatif olabilir.


Öncelikle şişesi çok güzel. Bu cazibeli şişe insanın beklentilerini artırmıyor değil doğrusu :) Parfümümüze geçersek...

Notalar:

Açılış: bergamot ve mandalina

Orta: portakal çiçeği

Dip: iris ve vanilya


Classique X çok çok hafif bir parfüm. Orjinal Classique parfümle kesinlikle benzerliği yok. Sıcak yaz ayları için ideal. Parfümün açılışı ferah ve limonsu. Sanırım bu parfümde en çok beğendiğim özellik bu limonsu açılış oldu :) Orta notalarda bu güzel açılış yerini sıradanlığa bırakıyor diyebilirim. Ne portakal çiçekleri ne de dip notalardaki iris akılda kalıcı bir etki bırakıyor . Zaten çok hafif olan bu parfüm kalıcılık konusunda da pek başarılı değil. Bir kaç saat içinde belli belirsiz hissedilen bir noktaya geliyor. Gerçi bu durum bir kaç saatte bir parfümü yenilemeniz ve o keyifli açılışı tekrar yaşamanız için bir fırsat olabilir :) Bir kaç saatin sonunda resmen vanilyanın yumuşaklığında eriyip gidiyor parfüm.


Classique X ortalamanın üzerine çıkan bir parfüm değil fakat akranlarından daha başarısız da değil. Yaz günleri için kırılgan bir parfüm arıyorsanız Classique X i denemenizde fayda var.



25 Mart 2010 Perşembe

Dramaqueen'den Muhteşem Hediyeler


Dramaqueen birbirinden güzel hediyeler veriyor. Bayıldım resmen!!


bu hediyeler kaçırılacak gibi değil doğrusu :)

Yeni Blogum PANDOROSA

Birbirinden eğlenceli şapkalarımı beğeninize sunduğum yeni bloguma buyrun!!
http://pando-rosa.blogspot.com/

Carolina Herrera Chic


Bu güzel bahar günlerinin keyfini çıkarırken ben de sizlere yazlık ve baharlık parfümeri tanıtmaya devam edeceğim. Chic ünlü burunlar Alberto Morillas ve Jacques Cavallier tarafından Carolina Herrera Modaevi için yaratıldı. (www.fragrantica.com)
Notalar:
Açılış: gül yaprakları ve kırmızı frezya
Orta: mandalina çiçeği, portakal çiçeği
Dip: sandal, beyaz misk ve vanilya
Eğer tertemiz, hafif mi hafif bir parfüm arıyorsanız işte karşınızda Chic. Frezyanın ve koparılmış gül yapraklarının serin kokusuyla açılış yapıyor ve turunçgil çiçeklerinin narinliğiyle olgunlaşıyor bu parfüm.
Narin mi narin, hatta kırılgan bir parfüm Chic. Minimalist fakat çarpıcı yapısı şişesine de yansımış ve dikdörtgen formundaki sade şişesine kırmızı ile canlılık katılmış. Chic modern günümüz kadınını yansıtıyor. Göze batarak değil ince ayrıntılarla etkileyici olmayı seven minimalist kadınlar için yaratılmış. Neredeyse su saflığında bir freshlik sunuyor insana. Kesinlikle en ufak bir tatlı nota bulunmamakta. Çiçeklerle belli belirsiz parfümlendirilmiş saydam bir su gibi. Böyle söylemem etkileyici olmadığı anlamına gelmesin sakın. Aksine son derece etkileyici bir parfüm fakat bunu sakinliğiyle ve sessizliğiyle yapıyor. Zaten Jacques Cavallier gibi bir ustadan kötü bir parfüm beklemiyoruz :)
Chic, bir anda aşık olduğunuz parfümlerden çok, zamanla kendini sevdirenlerden. İlk koklayışınızda etkilenmeseniz bile ona şans verin :)

21 Mart 2010 Pazar

PANDOROSA

Merhaba,
Sizleri şapkalarımla tanıştırmak üzere diğer bloguma davet ediyorum :)
http://pando-rosa.blogspot.com/

19 Mart 2010 Cuma

Happy by Clinique


Doyasıya Mutluluk
Bahar yavaş yavaş gelirken kendinize cıvıl cıvıl bir parfüm mü arıyorsunuz?
Renkli elbiselerinizle ya da sadece jean ve bir t-shirt ile kendinizi sokağa attığınız sportif günlerinizde kullanmak için hem taze hem de bol meyveli ve çiçekli bir parfüm Clinique Happy. Adı gibi insana mutluluk veriyor :)
Açılış: bergamot, portakal, greyfurt, hint mandalini, erik ve elma
Orta: orkide, frezya, zambak, gül
Dip: mimoza, manolya, amber ve misk
Happy'nin turunçgillerle dolu bir açılışı var ama bu açılış kesinlikle sert değil. Bu fresh başlangıç diğer meyveler ve çiçeklerle dengelenmiş. Happy kesinlikle serin bir parfüm. İnsana taptaze bir his veriyor. Sıcak yaz aylarında serin bir dokunuş için ideal. Farklı ve yeni bir şey sunmamakla birlikte günlük kullanım için uygun, iddiasız ama neşeli bir parfüm :)

15 Mart 2010 Pazartesi

Le Bain by Joop!



a Masterpiece..
Bugün sizlere parfüm dünyasının başyapıtlarından birini, muhteşem bir parfümü tanıtacağım!
Le Bain, 1989 yılında yaratıldı ve o günden beri baş döndürücü aromasıyla bizleri büyülemeye devam ediyor. Günümüzde diğer Joop! parfümleri gibi az bulunması onu daha da kıymetli yapıyor.
Notaları:
Açılış: bergamot, portakal çiçeği, limon ve aldehitler
Orta: zambak, yasemin, sedir, sandal ve gül
Dip: amber,misk, paçuli, tonka fasülyesi, vanilya

Le Bain çok güzel bir açılışla insanı tavlıyor. Limonlu fresh bir giriş ve bergamotun tatlı sertliği...

Ardından zambak hafif otsu kokusuyla insanı ele geçiyor. Gül ve yasemin utangaç kızlar gibi kendilerini bir gösterip bir kayboluyorlar. Bu güzel çiçekler odunlarla karışıp muhteşem bir aroma halini alıyorlar.

Le Bain banyonun rahatlatıcı etkisinden esinlenerek yaratılmış. Parfümün açılış notalarıyla beraber bu rahatlatıcı etki insanı sarıyor ve bütün duyularınıza hitap ediyor.
Su buharına karışmış aromalar, dumanlı odunlar ve gizemli reçineler. Bu parfüm insanı kendine aşık edecek kadar güzel :)

Gözümün önünde oryantal bir banyo, bir hamam canlanıyor. Buharların ve su seslerinin arasında sıcak suyun rahatlatıcı etkisi vücudunuza ve ruhunuza nüfuz ediyor. Suların içine karıştırılmış aromatik yağların kokusuna biraz ilerde çıtırdayan şömineden yükselen reçine ve odun kokuları karışıyor. Bir anda tütünle harmanlanmış vişne kokuları da alırsanız şaşırmayın!

Le bain hem fresh hem aromatik hem de odunsu notaların muhteşem bir karışımı. Biraz erkeksi ama kesinlikle kadınsı, duyulara hitap eden bir parfüm. Aynı anda vanilyanın sıcaklığına, limonun ekşiliğine ve reçinelerin tatlılığına sahip. İçindeki her notanın ne kadar doğal durduğuna, adeta çekici bir iksire dönüştüğüne şahit olacaksınız.

Aslında bugün başka bir parfüm yorumu yapacaktım ama sabah postacı şiparişimi getirdiğinde, bu güzel parfümü bekletmeden sizlere tanıtmak istedim. Türkiye de bulma imkanınız yok hatta
internette bulmak bile çok zor. Fakat bir süre önce Strawberry e geldi, tabi ben bu fırsatı kaçırmadım ve kendisine kavuştum. Denemeden Parfüm almak çok riskli bir durum biliyorum. Bu nedenle eğer Hypnotic Poison gibi bol aromalı hatta gurme etkiler taşıyan güçlü oryantallerden hoşlanıyorsanız Le Bain i mutlaka seversiniz :)

12 Mart 2010 Cuma

Beyond Paradise by Estée Lauder

Cennetin ötesi...
Estée Lauder'ın bu güzel parfümü 2003 yılında burun Calice Becker tarafından yaratıldı. Egzotik çiçekler içeren parfümün notaları şöyle:

Açılış: portakal çiçeği, mavi sümbül, jabuticaba meyvesi ve Eden's mist
Orta: yasemin, orkide, pembe hanımeli ve mahonia japonica ( japon sarı boya çalısı)
Dip: erik çiçeği, amber, zebrano ağacı, altın defne kabuğu

Oldukça egzotik notalara sahip bu parfüm çiçeklerin tatlı özsularını içeriyor. Yasemin notası oldukça baskın. Orkide ve egzotik odunsularla birlikte tropikal adaları anımsatan bir parfüm yaratılmış. Beyond Paradise oldukça etkileyici ve insana mutluluk veren bir parfüm. Hafif bir parfüm kesinlikle değil. Yoğun çiçekler kadınsı bir ağırlık yaratmış hatta bazen bu ağırlık insana rahatsızlık veriyor. Bu nedenle de çok fazla ve sıcak havalarda kullanılmasını tavsiye etmiyorum. Parfümün geçişleri oldukça güzel, meyveli ve çiçekli açılışı orta notalarda tatlı çiçekler ve dip notalarda değerli odunsular takip ediyor.

Yoğun çiçek parfümlerini sevenler Beyond Paradise ile tenlerinde egzotik rüzgarlar estirebilirler :)

11 Mart 2010 Perşembe

Dalimania by Salvador Dali

Dalimania 1999 yılında burun Phillippe Collet tarafından yaratıldı. Oryantal aileden meyveli bir örnek olan Dalimania nın şişesi de oldukça albenili. Notaları:

Açılış: portakal, şetali ve siyah frenk üzümü
Orta: hindistan cevizi, gül, zambak, iris ve yasemin
Dip: amber, sandal, misk, vanilya ve süt

Notalarından da anlaşılacağı üzere Dalimania'nın tatlı bir açılışı var. Alışık olduğumuz şekilde yoğun turunçgillerden oluşan bir açılış yerine şeftali, frenküzümü ve portakalla tatlı ve yumuşak bir açılış tercih edilmiş.

Parfüm orta notalarda çiçeklerin hakimiyetine giriyor. Hindistan cevizi oldukça baskın bir nota fakat çiçeklerle denge sağlanmış ve ortaya çok çekici ve kadınsı bir tatlılık çıkmış. Bu özelliğiyle parfüm çok tatlı olmasına rağmen daha olgun yaşta kadınların da tercihi olabilir.

Dalimania'nın bence en önemli özelliği dip notalarında bulunan süt. Süt notası parfüme kremsi ve yumuşak bir hava vermiş. Bu sayede bir çok tatlı parfümde karşılaşılan yoğunluk kırılmış. Çiçekler kendilerini tek tek göstermek yerine hindistan ceviziyle harmanlanıp tropik bir iksir halini almışlar. Süt notasının kremsiliğine rağmen Dalimania içi kıpır kıpır bir güzel. Ben onu Flamenko yapan ateşli bir çingene kızına benzetiyorum. Şişenin kırmızı çekiciliği de bu hayali destekliyor.

Kırmızı şişesinin içindeki bu tatlı mı tatlı ispanyol ateşi kışın olduğu kadar yaz gecelerinde de rahatlıkla kullanılabilir. Dalimania ağzınızda eriyen kremalı ve meyveli şekerlemeler gibi! Tatlı parfüm sevenlerdenseniz Dalimania'ya mutlaka şans verin ;)




Kreativ Blogger

Ben de kazandııım!!! :)
Dramaqueen beni bu ödüle layık görmüş :) Nasıl sevindim anlatamam. Henüz acemi bir blogger olmam nedeniyle ödül alacağımı düşünmediğim için fazlaca sevindim. Takdir edilmek, beğenilmek gerçekten çok güzel bir his :)

Sıra benim ödüllerime geldiii!! Aslında karar vermek oldukça zor oldu çünkü beğendiğim çok fazla blog var.
..and the winner is...

1. Jitterbug: ilk ödülüm benim gibi parfüm meraklısı olan arkadaşıma...

2. Dramaqueen: farklı konularda yazdığı ve bende hep "Drama ne yazmışş bugün?" merakı uyandırdığı için.

3. Cindrella under the Umbrella : eğlenceli DIY fikirleri için.

4. Makyaj Çantam: kozmetik önerileri ve bilgisi için.

5. Yurtdışından Alışveriş Rehberi: gerçek bir yol gösterici ve rehber olduğu için :)

6. Cantamin İçindekiler: beni tırnaklarına hayran bıraktığı için.

7. Life With Hellokity: kozmetiğe olan merakımı körüklediği için.

Şimdi de..

7 things about Lady Odeur (dramaqueen beni zamanında mimlemiş ama ben görmemişim)

1. Hayvanları çok seviyorum hatta insanlardan daha çok seviyorum. Hayvanların bizim yüzümüzden acı çekmesine dayanamıyorum. Bütün hayvanları çoook sevmeme rağmen kedilere ayrıca bayılıyorum. 10 yaşında bir kedim var ve onsuz yaşamayı düşünemiyorum.

2. Bir senedir vejeteryanım :) ve hayvanlar üzerinde test edilen kozmetikleri kullanmıyorum.

3. Balık burcuyum ve burcumun özelliklerini taşıyorum. Duygusalım ve hayal aleminde yaşıyorum. Ayaklarım yere basmıyor :)

4. Şapka tasarımı yapıyorum ve yakında şapkalarımla da karşınızda olmayı düşünüyorum.

5. Paris i çok seviyorum. Hayatımın bir dönemimde orda yaşamak istiyorum ve bu nedenle fransızca öğreniyorum.

6.Yağmuru ve kapalı havayı çok seviyorum. Günlerce aralıksız yağmur yağsa bıkmam ve mutlu olurum.

7.Kozımetiğe ve modaya çok meraklıyım. Kısaca süslü bir kızım! :)

9 Mart 2010 Salı

L'eau d'Issey by Issey Miyake



1992 yılında ünlü burun Jacques Cavallier tarafından yaratılan parfüm çiçekli-su (floral-aquatic) grubuna ait. Parfümün notaları zengin:

Açılış: gül, frezya, nilüfer, siklamen ve kavun.
Orta: karanfil, zambak, şakayık.
Dip: amber, misk, sedir, sümbülteber,osmantus, sandal.

L'eau d'Issey parfüm dünyasına girdiği 90lı yıllarda büyük bir ilgiyle karşılandı. 90ların imajına uygun bu parfüm, su parfümlerinin de kilometre taşlarından biri kabul edilebilir. Su parfümleri, insana suyu ve denizi anımsatan, ferah parfümler olarak tanımlanabilir.

L'eau d'Issey açılış notalarıyla ferahlatıcı su/deniz hissini insana veriyor. Özellikle kavun ve frezya baskın rol oynuyor. Orta notalarda çiçeklerle birlikte ısınan parfüm, açılıştaki yoğun ferah hissi neşeli çiçeklere bırakıyor. Orta notalarda ısınmasına rağmen, verdiği serin hissi kaybetmiyor. Parfüm teninizde geliştikçe dip notalardaki amber balımsı bir tatlılık veriyor. Çiçeklerin tatlı esansları ve balımsı amber kesinlikle rahatsız etmeyen ferah bir tatlılık sunuyor.

L'eau d'Issey bana yaz akşamları deniz kenarında içilen hafif bir kokteyli ve tatlı meltemlere karışan yaz çiçeklerinin kokusunu hatırlatıyor. Fakat bu güzel tablo kesinlikle 90lı yıllarda geçiyor çünkü parfüm o yılların pop imajıyla muhteşem bir şekilde örtüşüyor. L'eau d'Issey ferah bir parfüm olmasına rağmen özellikle çok sıcak havalarda rahatsız edici olabiliyor. Ben bunun nedenini orta notalardaki anlam veremediğim yapaylığa bağlıyorum. Orta notalardaki bu yapay nota bendeki "suyun saflığı" fikrini ezip geçerek 90larda takılıp kalıyor :)

Türkiye'de de bir dönem oldukça popüler olmuş ve hayran edinmiş parfüm günümüzde bu ilgiyi kaybetmiş görünüyor. Su parfümlerine ilgi duyuyorsanız ve biraz 90lar nostaljisi yaşamak istiyorsanız L'eau d'Issey güzel bir tercih olabilir :)

5 Mart 2010 Cuma

Eau d'Azur by L'occitane en Provence



Mimoza sever misiniz?
Yaz akşamlarını hatırlatan mimoza kokusu küçük bir şişenin içine toplanmış ve bizlere sunulmuş.
Notaları: mimoza, bergamot, sedir, misk, kediotu.
Eau d'Azur bahar gibi, güneş gibi bir koku. Parlak sarı renkli bu sıvı yaz güneşi gibi neşeli :) ama L'occitane bu güzel parfümü üretimden kaldırmış :(
Mimoza kokusu seviyorsanız ve Eau d'Azur u özlüyorsanız gelecek postları bekleyin çünkü sizi başka mimoza parfümleriyle de tanıştıracağım. :)

4 Mart 2010 Perşembe

Hot Couture Collection No.1 by Givenchy




Hot Couture No.1 2000 yılında yaratılmış çekici bir çiçekli oryantal. Notalar:

Açılış: bergamot, frambuaz ve portakal.
Orta: biber, manolya ve vetiver
Dip: sandal, misk ve


Givenchy modaevi tarafından piyasaya sunulmuş limited edition bir Hot Couture edisyonu olan parfümle tanışmam 2oo3 yılında bir duty free de gerçekleşti. Bu edisyonun Türkiye piyasasına girip girmediğini malesef bilmiyorum. Bir dönem ciddi şekilde aşk yaşadığım bu parfüm oldukça tatlı. Frambuazla birlikte lezzetli mi lezzetli bir meyveli tatlılık sunuyor insana. Orta notalardaki biber, vetiver ve manolya; tatlılığın yanında çekici bir derinlik katıyor parfüme. Yumuşacık franbuazların çekici biberler ve maskülen vetiverle buluşması çok güzel bir denge sağlamış. Dip notalardaki muhteşem üçlü! yani sedir, amber ve misk parfümün teninizde kremsi bir yapıyla olgunlaşmasını ve kalıcılığı sağlıyor .



Kullandığım dönemde çok fazla iltifat aldığım Hot Couture No.1 yumuşak ve tatlı oryantallerden hoşlanan genç kızlar için bence biçilmiş kaftan. Ben tatlı parfümleri severim ama çocuksu bir tatlılık olmasın aynı zamanda da derinlikli ve çekici de olsun diyorsanız karşınızda Hot Couture No.1!!!

1 Mart 2010 Pazartesi

John Galliano

Galliano'nun ilk parfümü 2008 yılında Dior modaevi tarafından yaratıldı. Uzun süre Türkiye'ye gelmeyen parfüm nihayet parfümerilerin raflarında gotik yüzünü bize göstermeye başladı. Son derece gösterişli ve de gizemli şişesinin içinde ise güçlü bir çiçekli-aldehid bulunmakta!
Parfümün notaları oldukça zengin:

Açılış: aldehitler ve bergamot
Orta: gül, iris, şakayık, menekşe ve lavanta
Dip: sedir,misk,paçuli,amber ve tütsüler

Galliano sıradışı çizgisini parfümüne de yansıtmış ve ortaya oldukça zor bir koku çıkmış. Zor parfümleri seven biri olmama rağmen bu sefer bu sıfatı ne yazık ki kötü anlamda kullandım :(
Parfümün sert açılış notalarıyla birlikte aldehitler devreye giriyor ve parfüm oldukça gösterişli bir tona bürünüyor. Son derece güçlü bu parfüm bana geçmişi, çocukluğuma ait bir kokuyu anımsatıyor. Galliano, 80lerde sık sık karşılaştığımız 3. sınıf ağır mı ağır parfümlerden birini allamış pullamış veee gotik bir prenses kılığında karşımıza çıkarmış.

Parfüm bir süre sonra nihayet yumuşadığında pudralı çiçekler açığa çıkıyor. Büyükannenizin sandığından çıkan kurutulmuş menekşeler, güller ve şakayıklar düşünün. Nostaljik fakat bir süre sonra başınıza ağrılar girmesine neden olan bir yaşlı kadın kokusu. Dip notalardaki paçuli ve tütsü de bu old fashioned imaja sağlam bir destek vermişler ve ortaya en güzel giysilerini giyip pazar ayinine katılan yaşlı teyzelerin kullanacağı tarzda bir koku çıkmış.

Aldehidik parfümleri kullanmak her zaman zordur çünkü içlerinde yapay tonlar bulundururlar fakat John Galliano yapaylık konusunda oscar ı almaya aday!! Parfümü Sevil Parfümeri de 60ml si 195tl ve 90ml si 250tl ye bulabilirsiniz.

21 Şubat 2010 Pazar

Mystery - Naomi Campbell

Celebrity parfümlerine olan önyargımın yıkılmasıyla birlikte en çok dikkatimi çekenlerden biri de Naomi Campbell parfümleri oldu. Bu parfümlerin bir çok olumlu yorum alması merakımı uyandırdı ve ben de yeni arayışıma girdim.
Mystery ile tanışmam bir tesadüf eseri oldu çünkü kendisi discontinued bir parfüm. Merak ettiğim ama bulamayacağımı düşündüğüm bu parfüm tesadüfen küçük bir parfümeride uygun fiyatla karşıma çıktı ve ben de bir discontinued sever olarak bu fırsatı kaçırmadım.

Mystery odunsu oryantal ailesine ait başarılı bir parfüm. Notaları:
Açılış: bergamot, portakal ve galbanum
Orta: japongülü, erik
Dip: sandal ağacı, sedir, tonka fasülyesi, amber ve aselbent

Notalarından da anlaşılacağı üzere Mystery bol bol odunsu nota içeriyor. Bu durum sizi yanıltmasın çünkü ağır bir parfüm değil. Erik ve galbanum parfüme şekerli olmayan kremsi bir tatlılık katmış bu aynı zamanda odunsu notalarla da uyum içinde. Açılıştaki turunçgil notaları da odunlarla birleşince erkek parfümlerine özgü fresh bir hava katıyor. Tatlı-odunsu olarak adlandırabileceğim bu parfümün oldukça zengin bir kokusu var.

Parfüm geliştikçe iyice yumuşuyor. Erkeksi hava veren turunçgillerin yerini erik ve japon gülü alıyor. Mystery gerçekten gizemli bir çekiciliğe sahip. Dışadönük ve saldırgan bir parfüm değil. İçinde güçlü odunsu notalar taşımasına ve maskülen bir havası olmasına rağmen kremsi yapısını baştan sona kadar koruyor. Bazı parfümleri kullandıkça sıkılırsınız, bazlarını ise kullandıkça daha çok seversiniz. Mystery ikinci gruba giriyor :) böyle güzel bir parfümün artık üretilmiyor olması çok yazık :(

13 Şubat 2010 Cumartesi

Miss Sixty Elixir



Elixir ilgimi ilk olarak şişesiyle çekmiş bir parfüm. Parfüm şişelerinin önemi çok büyük. Şişeler tabiki bir parfümün değerini ve güzelliğini azaltamaz fakat parfümün imajına pozitif yönde katkıda bulunabilir. Elixir in mor renkli iksir şişesi formu bu nedenle uzun zamandır dikkatimi çekiyordu. Tıpkı filmlerde gördüğümüz büyücü-sihirbaz karakterlerinin elinde tuttuğu, ölümsüzlüğü ya da başka doğaüstü güçleri vadeden iksirlerin şişesi gibi...

Bu güzel mor renkli şişenin içindeki iksir ise size ölümsüzlüğü ya da sonsuz gençliği vadetmese de oldukça güzel. Oryantal-çiçekli ailesine mensup parfümün notaları oldukça sade: greyfurt, star anise (yıldız anason), sandal ve vanilya.

Bu sade notalar parfümün zaman içinde büyük bir değişime uğramadan gelişmesini sağlıyor. Açılışta greyfurt ve star anise daha çiçekli bir açılış sunarken bir saatin sonunda sandal ve vanilyanın gizemli sadeliği yer alıyor. Parfüm bu bir saatin sonunda oturuyor ve güzelleşiyor. Ben parfümde anason notasını pek sevmiyorum. Elixirdeki anason notası rahatsız edici yoğunlukta değil ama ancak bir saatin sonunda parfüm yumuşuyor diyebilirim. Elixir günlük kullanıma uygun soft bir oryantal. Benim için fazla etkileyici olmamakla birlikte piyasadaki bir çok parfümden başarılı olduğunu düşünüyorum :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...